Kaç kaç kaç?!
Altı ve ya yedi kişi? Daha fazla mı olması gerekiyor?
Eşcinseller arasında günübirlik ilişkilerin olduğunu söyledin. Neden bu kadar az?
Ben gecelik ilişkiler yaşamayı tercih etmiyorum. Benim prensiplerime ters. Ayrıca bana zararı dokunabieceğini farkettiğim hiç bir insanla görüşmedim ve görüşmem.
Genel ortalama böyle mi?
Bu kadar kişiyle bir gecede yatan insanların olduğunu bilmek beni gerçekten umutsuzluğa itiyor (gülüyor.)…
Gay kimliğinizi çevrende kaç kişi biliyor?
Heteroseksüel iki arkadaşıma söyledim.
Bir gün açıklama gereği hissederseniz ilk önce kimlerin bilmesini tercih edersiniz?
Ailemin bunu bilmeye haklarının olduğunu düşünüyorum ama nasıl olacağını ve ilk kime söyleyeceğimi bende bilmiyorum.
Gizli bir gay olarak etrafınızda dönen gay muhabbetlerini nasıl karşılıyor ve tepkiler veriyorsunuz?
Tepki vermemeye zamanla alışıyorsunuz. Zaman zaman kendinizle dalga geçmek ve alay konusu halne getirmekte mutluluk ve ardından bir mide ağrısı şekilde çökebiliyor.
Ne tür müzikler dinlemeyi tercih ediyorsunuz?
Pop, R&B, enstrumental , soft-metal.
Gaylar genellikle kimleri dinliyorlar?
Münir Nurettin Selçuk dinleyenide var, Marilyn Manson dinleyenide…
Hande Yener gay ikonu seçildi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hande Yener’i tanıyorum ve yaptığı müzikleri zevkle dinliyorum fakat bunları yapıyor olmam Hande Yener’i ikonum olarak kabul ettiğim anlamına gelmiyor. Hande’yi eşcinseller için bir şeyler yaparken görmek beni mutlu eder. Şarkılarının ise gayların dilinde olması onun bazı çevrelerce baş tacı edilmesine yol açtı. Olay bence bundan ibaret.
Müzik konusunda siz kimleri dinliyorsunuz?
Nil, Teoman, Yaşar, Nazan Öncel, Candan Erçetin, Madonna, Karolina, Aşkın Nur Yengi, Müfide İnselel, Zeynep Casalini…
Gayların Türkiye’deki iş dağılımı nasıl?
Tanıma fırsatı bulduklarım içinde kasaplar, manavlar, tesisatçılar, üniversite öğretim görevlileri, sanatçılar, öğretmenler gibi meslek dallarından insanlar var.
Sizin mesleğiniz nedir?
Bilgisayar üzerine çalışıyorum.
Giyim tarzınız nasıl?
Çoğu zaman resmi olmakla birlikte evdeyken genelde rahat kıyafetler tercih ediyorum.
Toplumun gaylar üzerindeki baskısı ne alemde, yadırgananlar, üzenler neler?
Eşcinsellerin toplumun bir bireyi gibi değilde sanki ayrı bir dünyanın insanlarıymış gibi görülmesi ve buna göre asıllı ve ya asılsız yorumların yapılmasını çokta doğru bulmuyorum. Topluma, eşcinsellerinde birer insan olduklarının unutulmaması gerektiğini ve heteroseksüeller ile aralarındaki farkın çok olmadığını anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Bahsettiğim gibi bunu çok uç noktalarda toplumun gözleri önünde yaşayanlarda var, aksine dünyayla arasında olan kapıları kapatarak yaşayanlarda var. Eşcinsellerin bizzat şahit olduğum ve yaşadığım bir yönü de kendilerine dayatılan çıkmazlarda hep birlikte omuz omuza verebiliyor olmaları. Toplumun baskılarına karşı hep birlikte hareket etme ihtiyacımız söz konusu. Fakat yine toplumun bir kesimi tarafından cinsel hayatımıza yönelik bilgi alışverişi yapabildiğimiz yerler taciz altında tutuluyor ve kapatılabiliyor.
Lambda’dan bahsediyor olmalısın…
Lambda buna çok küçük ve ne yazık basında en çok yer bulabilmiş olaylardan bir tanesi. Birileri geliyor travesti ve ya transseksüel insanlar bir yere girip çıkıyor diye oraya fuhuş yapılıyor muamelesi yapıyor. Lambda’da fuhuş yapıldığına inanmamakla birlikte eğer fuhuş araştırması yapılacaksa genel evler neden var? Oraların adresleri belli, çalıştıranlar belli. Bu gibi kapatma davaları ile uğraşan kişilerin tarafsızlık çatısı altına sığınarak bastırılmış homofobilerini tatmin etme çabasını anlamıyorum.
Gay denince akla müzikle kendinden geçen, ortalıkta absürd kıyafetlerle dolaşan, kadınsı erkekler akla geliyor…
Bu saydıkların sadece gaylar için söz konusu olan kriterler değil. Her insan sevdiği müziklerde dans edebilir, kendinden geçebilir. Kıyafetlerde insanların içlerinde rahat ettikleri eşyalar olduğu için özellikle gaylar absürd kıyafetler ile kendilerinden geçiyorlar diyemeyiz. Kadınsı erkeklerin varlığiını tabiî ki inkar etmiyoruz ama onlarda bu dünyanın içinde ayrı birer renk, ayrı birer enerji!
Birbirleriye ilişkiye giren erkekler denince bir “aktif” birde “pasif” bireyler oluyor. Bu roller neye göre biçiliyor?
İnanın ki aktif ve ya pasif olmayı pek ayırt edemiyorum. Anal ilişkide partnerinin cinsel organı ile arkasından ilişkiye girmesine izin veren pasif, diğeride aktif oluyor. Ama oral seks yapan bireyde pasif olarak adlandırılabiliyor. O zaman kim aktif, kim pasif? Kime ve neye göre? Karışık bir konu. (gülüyor.)
Soruya cevap vermek durumunda değilsiniz ama siz “hangisisiniz”?
(gülüyor.)Ben anal ilişki hiç yaşamadım. Beni seven ve gerçekten sevdiğim bir insanla yaşamayı istiyorum.
Çokça tartışılan konulardan bir tanesi eşcinselliğin günah olduğu. Bu sizin içinde bir gerçek mi, yoksa safsata, göz boyama veya sadece gündem yaratma çabası mı?
Günahlar, sevaplar ve benzeri olaylar kime ve neye göre belirleniyor? Kutsal bir kitapta yazıyor diye ben o kitaba körü körüne inanmalıyım diye bir gerçek söz konusu değil. Sonuçta eşcinsellik içimde yaşayan ve yaşattığım bir şey. Günah ise benim günahım, sevapsa yine benim ve ya hiçbir şeyle ölçülmüyorsa yine benim sorunum. Safsata demek ağır olabilir ama insanları bir şekilde koruma içgüdüsü olarak söylenebilir.
Kimden korumayı hedefliyorlar?
Bu benimde cevabını bilmediğim bir soru.
Peki neden korumayı ve hangi amaçla korumayı istiyorlar?
Türk aile yapısı, Avrupa’dakinden farklı bir yapıya sahip. Bizim toplumumuz çoğalmak, aile kurmak, üremek, hep birlikte çocuk büyütmek gibi kavramlar ve olguların üzerine kurulmuş bir yapıda. Çeşitli yöntemlerde insanlar diğerlerini aynı cinsiyle ilişki yaşamaktan korumaya gayret ediyor. Temelinde de aynı cinsin bir “meyve”sinin olamaması yatıyor.
İslami direktiflerle yönetilen ülkelerde eşcinsel bireylerin recmine, idamına Türkiye’de yaşayan bir gay olarak nasıl bakıyorsunuz?
Ülke rejiminin kişilerin üzerinde olan hakkının ve etkisinin nerede bittiğini bilmesi çok önemli ve gerekli bir şey.İnsanların nasıl yaşayacaklarına ülkedeki rejim değil iradeleri karar vermeli.
Son olarak, Avrupa Birliğine girecek olmamız gayların yaşamları üzerinde ne gibi etkilere sebep olacak?
Türk toplumu olarak şu A.B.’yi bu kadar neden abarttığımızı bir türlü çözemiyorum. Ülkemiz zaten her konuda bize yetecek kadar bol çeşitlilik sağlıyor. İlk önce kısa süre içerisinde biz bu birliğe giremeyeceğiz. Ardından zaten Avrupa’nın bir çok yerine ulaşma imkanı bulabiliyoruz. A.B. olsun ve ya olmasın başarmak isteyen birey, eşcinsel olsun ve ya olmasın başarabilir… Şimdiki hayatımdan farklı olacağını düşünmüyorum.