hatıra

Bitti yollarım. Bitti umutlarım. Kaç yılın geçtiğini unuttum pencerenden bakarken; kaç mevsimi benden aldığını, kaç sevdayı ise geri verdiğini bilmiyorum.
"Gitme, kal" dediğimde gittiğin o yollardan hep yalnızlık geri geldi. Bakakaldığım zaman arkandan, ağlarken ardından sen hep güldün. Sen her zaman yollara ait oldun, ben sevdanla tutuştum. Getirmedin gittiğin yerden sevdamın kor ateşini, getirmedin heyecanımı, korkumu ve yenilgimi.

Şimdi bana kalan sadece senin hatıran. Veda zamanı yaklaşırken son bir kez daha beni götürebilecek misin kaybettiğim, kazandığım, söndüğüm ve yandığım o şehre? Bırakıp dönebilecek misin? Arkana bakabilecek misin? "Gel, gidiyoruz" diyebilecek misin?

Belki yaşanmış en güzel yıllarımın içinde sen vardın. Senin bana verdiğin güçle çıktığım yolculuklar vardı. Seninle bana verdiğin enerji ile güldüm, gülümsedim, koltuğuma iyice gömülüp yol boyunca yağan karı seyrettim.
Ama belki en kötü zamanlarda da sen vardın. Ayrılık, keder, terkediş. Hepsinin içinde biraz sen vardın. Giden hep "sen" oldun, kalan, bekleyen, yol gözleyen "ben".

Gün en güzel ve kötüyü belki henüz göstermedi; ama herşey seninle çok güzel. O zamanı gelince gerçekleşecek son yolculukta bile...

Read more...

Sonbahar Anıları

Kaç sonbahar geçmiş hatıraların üzerinden, ne kadar zaman geçmiş umutların kederinden?
Yepyeni bir sonbaharın karşısında daha kuvvetli, daha dik, daha sorumlu durma zamanı.
Hoşgeldin sonbahar.
Hoşgeldin kalbimin terkedilme mevsimi.
Neydi sonbahar?
Yaprakların dökülmeye başladığı o eski -küreselden nasbini almamış Ankara günleri- yollar, o eski heyecanlar, okul telaşı, ders krampları...
Hatta ilk okula başladığım o ilk günü bile hatırlıyorum.
Bir sonbahar günüydü. Güneşliydi ama soğuktu. Yapraklar yeni yeni sararmaya başlamıştı.
Annemin beni bıraktığı günü biliyorum, artık kendi başıma kalmalıydım. Sanki daha önce kalmamış gibi. Derin korkunun sardığı o açık ama içimdeki kapalı kutunun hüznü hala içimde.
İlk tenefüste bir şişe kola içmiştik, onu bile hatılıyorum.

Yıllar geçti. Çok ama çok uzun yıllar. Ve hatta yollar.
Kendi hayatımı karattığım o gün bir yaz günü olmakla birlikte kabul etmek benim bir koca yılıma mal oldu. Halbuki hayallerim vardı, emeklerim vardı. Düşe kalka ilerliyordum. Hala düz yola çıkamadım, hala emekliyorum. Herşey sanki ilkokula döndü.
Yapayalnız bir evde, anılar, istekler, düşünceler, hayal kırıklıkları ve dahası.

Aslında sabahları yaptığım o çorbayı bile özledim, sonbahar değildi, yaz bile değildi. Ama şu dönemden çıkana kadar o gün, o saatten sonra artık sonbahardı.

Kimseyi suçlamıyorum bunun için. Ben daha neler atlattım, neler gördüm, neler geçirdim.
Az kaldı. Bu hayatımın son "Sonbaharı" olacak. Öyle yada böyle artık bu mevsim bitecek.

Read more...

  © Blogger templates Newspaper III by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP