Yolun açık olsun
Önce zamanla aşka alışmaya başlıyorsun.
Mesafeleri hiç düşünmeden yaşamaya karar verdiğin düşüncelerin ve isteklerini ertelemeye başladığında artık herşey sona ermeye başlıyor.
Önce "uzak", "pahalı" gibi kavramların eşliğinde yaşamak istediklerini ve yaşayabileceklerini engelliyorsun, arkasından birde bakıyorsun artık ne sen, ne o artık eskisi gibi.
Reel kararlar alınmaya başlanıyor. Geri dönüşü yok deniyor, değiştim deniyor.
Ama değişen hiç birşey yok. Tek fark insanın kendini kandırması.
Bir başka yolun arkasından koşmak aslında yeni bir heves mi, yoksa bundan bir kaçış mı halen bende bilmiyorum. Benimde artık değişmeliyim dediğim zamanlardan birisine hiç benzemiyor bile. Birden çizilen diğer bir yol, birleşen iki hayat...
Mutlu olmanı istiyorum tombiğim, mutlu olmayı en çok hak eden ve olması gereken insanlardan birisi sensin.
Yeni çizdiğin yolda daima arkanda sana destek veren birisi olarak kalacağım, seni unutmayacağım.
Omzuma sarıldığın o karlı Kayseri akşamında kulağıma fısıldadığın o gerçek aşklar daima acılı yaşanır sözü ile ben daima ayakta kalacağım.
Unutma; gerçek aşklar daima acılı yaşanır. Ama acı çekmekte insanların kendi kendilerine yarattıkları bir olgu. Yolun açık olsun bebeğim. Açık, mutlu ve huzurlu.