Geri dönüş, geri götürüş
Yola çıkmıştık. Senin olduğun şehir geride kalırken ben yeniden yeni bir hayata yelken mi açıyordum? Seni bir kez daha mı kaybediyordum? Yeniden görebilecek miydim seni?
Götürme beni dedim. onunla aramızda olan bağla hükmederim sandım. O bile gözümden yaş akmaya başladığında sendeledi. Dönecek sandım. Götürmeyecek, geri götürecek. En azından gitmeyecek sandım.
Yapma dedim, gel etme. Götürme. Yıllardır dostuz, bir kere mutlu et. Başka bişey istemem. Onu son bir kez daha göreyim. Gözlerimden yaşlar boşanırken sen karanlığın içinde kaybolmaya devam ettin. Ne kadar soğuk olursa olsun biryerde indiğimde yüzüme vuran buz gibi havanın etkisinde kendime geldiğimde herşey içi çok geçti. Ne geri dönüş, ne geri götürüş.